BİTKİSEL TARİFLER
Bitkiler ve İnsan
Bedenle olan bütünselliği birebir sağlayan bitkilerle 20 yıldır biraradayım..
Onlar sanki benimle konuşuyorlar.. Etkileri öylesine güçlü ki hep çok dikkatli olmak gerekiyor.. Ayrı ayrı her biri dikkatle özenle biraraya gelmeli ki bedenimizde hiç bir yan etkiye sebebiyet vermesin. Çünkü kullanılan her bitkisel formülün bambaşka bir yapıya büründüğünü biliyorum. Senelerdir tüm terapi çalışmalarımda daima öncelikli olarak bitkilerin gücünden faydalandım. Hazırladığım her bitki karışımına sevgi enerjisiyle şifa akıttım . Verdiği mucizevi sonuçlar için hep onlara teşekkür ettim.
Uzun süre yazdığım gazete, dergi yazılarında senelerce uyguladığım birçok tarif verdim. Önerdiğim tariflerin tamamı zehirli olmayan tıbbi bitkilerden hazırlanmış olmasına rağmen kronik sağlık sorunlarınızda doktorunuza başvurmanızı öneririm.
Sağlık ve Estetik sorunlarımızda bitkisel tariflerle kısa zamanda kendinize yenilenmiş bir yaşam kurabilirsiniz.
Bitkiler Ve İnsan
Dünya var olduğundan bu yana doğa ve insan ayrılmaz bir bütünün parçaları oldular. Toprak ana göz kamaştıran görkemiyle bize çok eski çağlardan beri hastalıklarımıza deva olan sihirli bitkilerini sundu..
İlk çağlardan bu yana insanlar acılarını, hastalıklarını dindirmek için içgüdüleriyle şifa aramaya yöneldiler. Bu arayış sırasında bitkilerin yararlarını ve zararlarını zaman zaman acı tecrübelerle de olsa öğrendiler.
Bitkilerin tedavi amacıyla kullanıldığını anlatan en eski eserler Eski Çin ve Mısır belgelerinde açıkça ortaya çıktı, binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan bu reçeteler insanlığın bugünkü bilinç ve bilgi birikimiyle yeniden hayata geçiriliyor.
Tüm dünyada çok büyük bir sektör durumunda olan Fitoterapi (bitkilerle tedavi) bilimi doğanın insana en önemli hediyelerinden biridir.
Bitkisel maddelerin kimyasal ve fizyolojik etkilerini araştırarak ilaç haline gelmesini inceleyen bilim dalı ise farmakognozi adını alır. Eczacılık fakültelerinde 2 yıl süreyle bu eğitim verilmektedir.
Bitkisel drog adını alan preparatlar yapraklar, kökler, kabuklar meyveler, çiçekler vb. tıbbi bitkilerin tedavi amacıyla kullanılan kısımlarıdır. Dünya üzerinde 500.000 kadarı tanımlanıp isimlendirilen toplam 1.000.000 kadar bitki türü bulunduğu tahmin ediliyor. Gıda olarak kullanılan yabani bitki türünün ise 100.000 civarında olduğu biliniyor.
Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından yapılan bir araştırmaya göre tedavi amacıyla kullanılan tıbbi bitkilerin toplam sayısının 20.000 kadar olduğu saptandı.
Bu bitkilerin önemli bir bölümü Türkiye`de – Anadolu`nun el değmemiş topraklarında – yetişiyor. İyi bir ürünün kalitesi toprağa, suya, iklime, toplama yöntem ve zamanına, kurutma ve damıtma yöntemine göre önem kazanıyor.
Ülkemizde yapılan plantasyon çalışmalarında ve fauna araştırmalarında toprak ve iklim özelliklerinin birçok tıbbi bitkinin en iyi kalitede yetiştirilebilmesine olanak tanıdığı görülüyor. Bu şekilde üretilmiş bitkilerin içerdiği özütler doğal yapıları bozulmadan bitkisel drog haline getiriliyor. Tıbbi bitkiler üzerinde yapılan araştırmalarda bitkilerin içinde birçok vitamin, mineral, oligolementler, glikozitler, tanenler, alkoloidler, organik asitler vb. maddelerin olduğu biliniyor. Doğru biçimde kullanıldığında insan sağlığı ve estetiğinde önemli tedavi edici özellikleri ortaya çıkıyor.
Yeryüzü; ağacı, çiçeği, bitkisi, sebzesi ve meyvesiyle içinde çok yoğun bir yaşam enerjisi taşıyor. Sağlık ve estetiğimiz için ihtiyacımız olan tüm materyallere sahip bir doğanın içinde yaşıyor olmaksa farkında olanlar için büyük bir güç oluşturuyor.
İşte bu gücün etkilerini en yoğun biçimde bir araya getirmek gerekiyor. Toprağın yüzeyinde ve derinliklerinde biriken ve gelişen teknolojik çağın en kötü yan etkileri sentetik kimyasal atık ve kalıntıların temizlenmesi artık zorunlu oldu.